Eğer itikad, inanç dini hayatı belirleyici olan mimari plan ise, amel de onun inşa edilmesine verilen isimdir. Ameldeki ihlas ise kullanılan malzemenin kalitesidir. Din denilen evin itikad planında,yani mimarisinde; ya da iman kuvvetinde, yani mühendisliğinde
İslamiyet adlı bu din evinin merkezinde duran ve onu ayakta tutan bir de temel sütunu vardır. Bu da namazdır. Nasıl bir binanın veya bir çadırın merkezinde duran sütun veya direk kalktığında o yapı çöker, öyle de namaz olmadan dinin ayakta durması ve içinde oturulacak bir ev olması mümkün değildir. Sağlam, güvenli bir ev inşa edilmek isteniyorsa, namaz sütunun güzelce dikilmesi yani ikame edilmesi birinci şarttır.
Hadis-i Şerif'te belirtildiği üzere namaz hem temiz hem de temizleyici, akan bir nehir gibidir. Kim günde beş defa bu suyla yıkanırsa, çıktığı vakitler biraz kirlense de o kirler üzerinde kalıcı olmaz. Hem devamlı temizlenen bir insan temizlik noktasında bir hassasiyet kazanır ve kirlenmek dahi istemez. Ki asıl namaz da insanı günahlardan alıkoyan namazdır. Ve istemeden, fark etmeden bulaşan kirleri de temizleyendir.
Hadislerde belirtildiği üzere iki makbul dua arasındaki dualar da makbuldür. Aynen öyle de iki salih, makbul amel arasındaki diğer ameller de salih ve makbul olur. Beş vakit farz namaz iç ve dış şartlarına uyularak kılındığında şüphesiz en kıymetli salih ameldir ve iki namaz arasında insanın yaptığı günlük işleri de salih amel hükmünü almaktadır. Çalışmak, yemek, içmek hatta uyumak gibi insanın mecburen yerine getirdiği işlerin tamamı, namazını kılan ve kavuşup kavuşamayacağı belli olmayan bir sonraki vaktin namazını kılmaya niyetli olan insan ibadet kıymetini kazanmaktadır.
Eğer bir insan çalıştığı işin neticesinde alacağı maaşın dörtte biri miktarının altmış beş yaşından sonra yaşayıp yaşamayacağı belli olmayan emeklilik günleri için sigortaya yatırılmasına rıza gösteriyorsa ve ona hayat sermayesini veren Sahibi 'nin günlük yirmi dört saatinden birisini, devamlı yaşayacağı "ahiretin sigortası" olan namaz şeklinde istemesine karşılık tembellik gösteriyorsa, bu insana akıllı denilebilir mi?
Zira akıl, insana kendisi için faydalı ve zararlı olanı ayırmak için verilmiştir.
Risale-i Nur/Sözler
IV.Söz
Sadeleştiren: Seyit Nurfethi Erkal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder