SAHİ NEYDİ AŞK ?

Sahi neydi aşk ? Ne diyordu sözlükler aşk için ? Edebiyatçılar ne demişti aşka dair ? Var mıydı bi tanımı ? ya da yüzlerce tanımın içinden hangisiydi gerçeğe en yakını ? Bizim yorumlarımız yeter miydi onu anlatmaya ? Hoşlantılarımızın kokuşmuş bedenleriyle sınırlı bırakılabilir miydi gerçekten ? Cevap olarak aksini haykırmak istesemde yorgun bir "hayır" dan başka birşey çıkmaz ağzımdan . Sorsan hepimiz müptelayız acizlik fışkıran gözlere .Hepimiz yanıp tutusuyoruz aşkımızdan (!) Pervaneyiz ışık görmüş gibi , üstü başı şehvet içinde kalmış (güya) yarimize . Baksan etrafına herkes acı içinde kıvranıyor , yaralı kalbi elinde ! Yarlar .... Ah vefasız yarlar !.. Ben miydim yoksa hatalı olan ! Bu ağır yükü faniliğinize sığdırmak mıydı asıl canilik !? Komik değil mi? Aşkın sahibine kör iken yüreklerimiz , beden arıyoruz fellik fellik , sevmeye güzellik (!) oysa beden çürürdü , kokardı , yok olurdu . Bu degildi aşkın gereği .Bir avuç yürek istemişti sahip .Açtın mı gözünü yüreğinin geriye sadece yangın yeri kalır ne beden ne yürek! Alnı seccade okaşamamış bir baş nasıl hüküm verebilir hakiki aşka dair .Sen hiç fısıldadın mı yerin dibinden taa arş-ı alaya ? Seni seviyorum dedin mi hiç yüce mevlaya ? Ne bileceksin ki sen aşkı , tutsak olmuşsa yüreğin . Açıp baksam leş üstüne leş kabristana dönmüş yüreğin .Her secde bir leşi yakıp yok ederken , aşkı hangi sözlükten öğreneceksin ? Sahi neydi aşk ? Tutmak mıydı leş yarin elinden , yoksa sermek miydi seccadeni boşluğa yine yeniden ? Ahh biliyorum kardeşlerim ağır geliyor sözlerim kiminize , anlamıyor kimisi dediğimden ... dilimden ...Ne bilsin seviyi kokuşmuş bedene hapseden . Artık istemiyorum aşkını riyakar yarim ! Ben sonsuz güzelliğe şeyda oluverdim .Sözlüklerini , manalarını da topla git .Yalnız birak beni en Sevgili ile .Anlam istemiyor ki O benden , kafes istemiyor ,sınır istemiyor ... Sahi neydi aşk ? Ne kadardı mesela anlatsana ...

ŞEYDA BİLİCİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder