VERA DERGİSİ


" Gönül dünyanda 'ALLAH' I bulduysan, ölüm de güzeldir, ömür de... 
Eger kalbini ALLAH'IN isimleriyle süslediysen, nefes almakta güzeldir, vermekte... 
Yolun ''HAKK'' yoluysa, koşmakta güzeldir, yürümekte... 
Hz. Ibrahim (a.s) gibi teslim oldun mu ALLAH'A, atese atılsanda, gül olmakta güzeldir, kül olmakta...  
Hayirli Cumalar..

          07.08.2015
         5.sayı


ŞÜKÜRSÜZLÜK

ŞÜKÜRSÜZLÜK

Biz Peygamber Efendimiz (s.a.v) kadar sıkıntı çekseydik, O'nun kadar işkencelere maruz kalsaydık, ya isyan ederdik ya intihar...
Gerçi şuanda bile yapmıyormuyuz bunu?
Neden bu kadar şükürsüzüz?
Neden elimizdekilerin kıymetini bilmeden yaşıyoruz?
Neden hiçbir şekilde anne ve babamıza haklarını ödeyemeyeceğimiz halde onlara hak ettikleri şekilde, olması gerektiği gibi davranmıyoruz?
Neden onların değerini bilmiyoruz?
Neden Allah'a şükretmek yerine isyan ediyoruz?
Bizi işkence altında bırakmadığı için mi?
Bizi annesiz, babasız, evsiz, yapayalnız bırakmadığı için mi?...
Belki de şuan o fotoğraf makinesini silah zannedip ellerini kaldıran çocuğun yerinde olabilirdik. O fotoğraf karesinde biz duruyor olabilirdik.. Veya da onun bunun malı da olabilirdik...
Neden bu kadar şükürsüzüz?
Neden?
Neden?
Neden namaz kılarak şükrümüzü eda etmiyoruz?...
Neden Ramazan Ayında 17 saatlik açlığa "ay yok ben bu sıcakta aç, susuz dayanamam" deyip bu sene de orucumuzu tutmadık? Oysaki günün sonunda yine yiyeceğimiz bir kap dan daha fazla yiyecek varken...
Neden bu şükürsüzlük kavramı içimize işlemiş durumda?
Neden hergün eve ekmek gelicek düşüncesiyle elimizdeki paranın hesabını yapmıyoruz?
Neden bu denli düşüncesiziz?...
Neden bu kadar fazla dünya kokuyoruz?
Neden Şeytan'a esir olmuş durumdayız?
Neden nefsimizi yenip onu ıslah edemiyoruz?
Nefs ve Şeytan bizi bu sonlu dünya da kölesi yapmış farketmiyoruz bile..! "Bunlar doğal şeyler. Hem herkes yapıyor." deyip sonunu düşünmeden hareket ediyoruz.
Ne kadar da çok "Neden" soruları varmış değil mi?...

Birde çok dertten yakınıyoruz. Karşımızdaki kişinin iç dünyasını bilmeden "onun yerinde olsam keşke baksana hiç derdi yok çok da mutlu" diyoruz. Ama;
Bir adam varmış. Bu adamın hiçbir sıkıntısı yokmuş. Para desen var, mutluluk desen var ve dinine de düşkünmüş baya... Fakat her namazdan sonra Allah'a "Rabbim beni unuttun mu? Bu kulunu unuttun mu? Neden bana da herkes gibi dert vermiyorsun? N'olur bana da dert ver" diye yalvarıyormuş. Evet bu adamın derdi yoktu değil mi? Adam dertsizliğini dert edinmiş be kardeşim...


Unutma herkesin bir derdi var Elhamdülillah...
Çünkü "Davası büyük olanın, derdi de büyük olurmuş..."

Selamun aleyküm fi emanillah


Ceylangül Kara

VERA DERGİSİ


" Gönül dünyanda 'ALLAH' I bulduysan, ölüm de güzeldir, ömür de... 
Eger kalbini ALLAH'IN isimleriyle süslediysen, nefes almakta güzeldir, vermekte... 
Yolun ''HAKK'' yoluysa, koşmakta güzeldir, yürümekte... 
Hz. Ibrahim (a.s) gibi teslim oldun mu ALLAH'A, atese atılsanda, gül olmakta güzeldir, kül olmakta...  
Hayirli Cumalar..

          07.08.2015
         4.sayı


ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ

ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ

Kime bu emir ? Peki muhattab alıyor muyuz kendimize ölmeden önce ölen bir peygamberi ... Mesela bir insan yaşlı , kısmen tedavi edilir.Bakıyorsun ibadetlerini aksatıyor. Niye? Hastalığı var!!! Şimdi hastalığı var ama hastalığına şifa verecek olan Allah.Sen hastalığını düşünüyorsan sen yine daha çok ibadet et.Yani benim hastalığım var ben yapmak zorunda değilim! Ya kardeşler mesele o değil ki,mesele hastalığı sana veren Zat, sen ibadetle ona daha çok yönel,daha çok git, sen ona daha çok teveccüh et. Yani O diler hastalığına şifa verir, diler vermez.Hastalık eğer senin ölümüne vesile olsa,sen huzurullah ta öl,o huzuru yaşayarak öl,o huzuru hissederek öl,kelimesi şehadet getirerek öl,imanla kabre gir... Ölüm senin için hüsn-ü hatime olsun.Hastalık; Allahın şefaati ne ulaşmaya bir vesile olsun,bir bahane olsun.Allah'ım ben aczimle,fakrımla,kusurumla,hastalığımla sana geldim diyorsun.Onun kapısını zorluyorsun.Allah'ım kapılarını aç,ben sana muhtacım diyorsun.Şimdi kardeşler; dehşetli bir asırdayız,cemiyet hayatı korkunç diyoruz ya.işte bu yani... Sen yaşlısın,sen hastasın ,sen dur!!! Yani ben şimdi durucam nereye kadar.işte biraz sonra ölüm var,bir adım ileride ölüm var.Ben niye yaşayayım,ben niye durayım yani. Ben ibadetimden dolayı öleceksem öleyim.Ben ibadetimle öleyim,ben Allah'a abid,sacit olarak öleyim,niye ben yaşamak için ibadetlerimi aksatayım??? Hayır ben yaşamak için ibadetlerini aksatmıcam.Yaşamak ibadet için var,yaşamak abid olmak için var.Yoksa yaşamanın hiçbir değeri yok...Vesselam



ZEYNEP INAN

VERA DERGİSİ



-Ayakları şişerdi, o öpülesi ayakları. Ama bizim gibi sabahlara kadar gezmekten değil, sabaha kadar ibadet etmekten. Az yerdi, ama bizim gibi rejim yapmak için değil, fakirliği seçtiğinden. Gece gündüz ağlardı, o ağlayınca meleklerin gözleri dolardı ama bizim gibi pembe diziler yüzünden değil, mevlaya olan aşkından. Ne kadar farklıyız değil mi Allah rasulünden. Mevla bütün amellerimiz ve niyetlerimizle ona benzemeyi nasip etsin.  Amin. Hayırlı cumalar.   

 21.08.2015
3.sayı


BABA
2003 yılının ilk bahar ayları...
Ev kalabalık,bütün akrabalar;bütün komşular...
Herkes hüzünlü,herkes dünyadan göçecekmişcesine günahlarından pişman olmuş gibi...
Ve 10 yaşlarında eline verilmiş bir portakal ile avutulmaya çalışılan bir çocuk...
kalabalıktan biri kalkder kalkta babanı öp.
çocuk herşeyden habersiz odaya girdi.Oda kalabalık utandı çocuk sobanın arkasına geçti,gülüyordu gülme sesi duyulmasın diye eli ile ağzını kapadı.
sonra cesaretlenip yerinden kalktı,üzeri beyaz çarşaf ile örtülmüş olan BABA'sının baş ucuna geldi çarşafı kaldırdı ve başından öptü sonra odadan kaçarcasına çıktı...
az sonra bir ses geldi RUHUNU TESLİM ETTİ diye...
Birden kalabalığın uğultusunu ağlama sesleri aldı
çocuk ozaman anlamıştı BABA'sının vefat ettiğini,anlamıştı bir daha baba diyecek birisine sahip olamayacağını ve anlamıştı arkasındaki çınarın devrildiğini...
içten içe BABA,BABA diye ağlamaya başladı
şahit oldu insanlar,şahit oldu kainat, ŞAHİT OLDU ALLAH !
O çocuk şimdi büyüdü 22 yaşına geldi tabiri caizse koca bir adam oldu ama yüreği ama yüreği 2003 ilk bahar aylarında babasını kaybetmiş ve hala o günki gibi BABA,BABA diye ağlayan çocugun yüreği gibi kaldı...
yaşı büyümüşte yüreği hala çocuk kalmış...
içini en çok yakan şey arkadaşlarının babasına sayıp sövmesiymş.
ne kadar nasihat etse nekadar BABA'sızlığın zorluklarından bahsetse arkdaşlarının bir kulağından girip bir kulağından çıkmasıymış...
ve ekledi çocuk
VALLAHİ dedi BABAM sağ olsaydı !
okudugum üniversitede ki öğrencilerin podyuma çevirdiği okul yolunda VALLAHİ yamalı elbiselerle okuluma gidip gelmeye razıydım...

Kenan Akın

Ey Nebi (a.s.)

Ey Nebi (a.s.)
Sen Ne Güzel Bir İnsansın
Sen Ne Güzel Bir Elçi ve
Ne Güzel Bir Peygambersin
Biz Sana Hasret ,Sana Aşık İken
Nasıl Olurda Sana Eller Uzanır
Kopsun O Eller ,
Kurusun Sana Buğz Eden Gönüller.
Ey Resul as
Seni Anınca Sana Salavat Getirmeyenler Utansın
Sana Hakaret Edilirken
Susan Diller Kararsın
                                                                   Ey Peygamber as
                                                                   Gel Gör Ümmetine Bak
                                                                  Fitne Çukurunda Yüzüyorlar
                                                                  Sana ve Senin Dostlarına Ne de İhtiyacımız Var
                                                                  Senin Teselline Susayan Gönüller Tutuşmuş
                                                                  Sana Hasret , Sana Özlem, Sana                                                                                                               Sevdalı Yürekler Sızlıyor
                                                                 Ve Biliyoruz ki Sen bizlere Sevgiliden c.c HEDİYESİN..



                                                                                                                                                                                                                                                                                             SULTAN ZENGİN